prof-dr-ihsan-fazlioglu-soz-sahibi-olmak-guc-sahibi-olmaktir-

Üniversitemizde gerçekleşen 2023-2024 Akademik yılı açılışında ilk dersi veren İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, günümüzde söz sahibi olan ülkelerin güç sahibi olduğunu ifade ederek, dersinin adını “Söz Sahibi Olmak” başlığıyla ele aldı.

Söz sahibi olmanın bilim tarihinin sosyopolitik epistemolojisi açısından önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fazlıoğlu “Sokrates’e nispet edilen bir cümle vardır. Kâinatta tesadüfe tesadüf edilmez. Her şey bir nedenler hiyerarşisi içinde cereyan eder. Bu da evrendeki düzenin zemininde bulunur. Her şeyin bir nedeni var. Tasavvufta bir soru sorulur. Yeryüzünde bir gülün, bir ağacın var olabilmesi için asgari şart nedir? Genelde buna şöyle bir cevap verilir. Toprak, Su, Güneş. Hâlbuki güneşin olabilmesi için, toprağın olabilmesi için, Suyun olabilmesi için, Güneş Sisteminin olması lazım. Samanyolu Galaksisinin olması lazım. İki trilyon iki yüz elli milyar galaksinin olması lazım. Evrendeki her hangi bir gülün, bir ağacın, bir insanın, bir atomun,  var olabilmesi için tüm kâinatın asgari düzeyde olması lazım. Dolayısıyla evrende her şey birbiriyle ilişkilidir. Buna bölünmeyen evren denir. Evrenin bir ucundaki bir bilgi diğer ucuna anlık olarak iletilir. Bilginin hızı Işık hızından daha hızlıdır.”dedi.

Biz hiçbir zaman bir apartmanda yaşamayız onu bir yuvaya dönüştürürüz. Bir toprak parçasında yaşamayız onu vatana dönüştürürüz. Yeryüzü maddi bir dünya ama manevi bir dünya üzerine inşa ederiz. Yoksa bayrak dediğin bir bez parçası, ama ona bir anlam yüklüyorsun onun için ölüyorsun. Vatan bir coğrafi kavram ama sekiz yüz bin kişilik ordu besliyorsun. Kavram deyip geçmeyin hayatımızı kavramlar yönlendiriyor.

Dünyada anlam ve değer yapısı içerisinde her şeyin her şey ile ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Fazlıoğlu, şunları söyledi: “Her hangi siyasi, ekonomik tarihi, toplumsal, bireysel,  her türlü olay, bir şekilde daha büyük bir bütünün parçası olarak ortaya çıkar. Kafanızda bütün fikri yok ise parçaları anlayamazsınız. Örneğin bir ülkeyi işgal ediyorlar kütüphaneyi yakıyorlar. Kimse kitap düşmanı değil o kitabın temsil ettiği anlam-değer dünyasını yakıyor. Süleymaniye camisine bir Müslüman olarak gittiğinde için titriyor ama bir Yunan geldiğinde onun için yıkılması, ahır yapılması gereken bir şey. Biz tüm anlam-değer dünyamızı toprağa taşa işliyoruz ve orada bir bütün kuruyoruz.  1800’e Kadar batıda yazılan İngilizce, Fransızca tarih kitaplarına bakınız. Medeniyet tarih yazıcılığını tamamen Müslümanların onlara öğrettiği gibi yazıyorlar. Tarihi ikiye ayırıyorlar İslam öncesi, İslam Sonrası. İslam’ın tarihte öyle belirleyiciliği var ki. Mesela İngiltere’de 17. Yüzyılda doktora yapmak istiyorsanız Arapça öğrenmek zorundasınız. Siyer bilmeyen İngiliz bir sosyal bilimci olamaz. Tanım güçtür. Kim tanımlıyorsa o yönetir. Basit bir örnek vereyim Ortadoğu diyoruz hepimiz. Nerenin ortası orası? Londra’nın ortası orası. Londra’ya göre burası Ortadoğu. Hepimiz İngiliz’lerin tanımlarına göre yaşıyoruz. 1650’ye kadar dünyada saatler İstanbul’a göre ayarlanırdı. Biz bugün Greenwich’e göre ayarlıyoruz. Ortadoğu bataklıkmış. Ortadoğu’ya Ortadoğu dendikten sonra bataklık oldu ondan önce bataklık değildi. Başkalarının kavramlarıyla düşünüyoruz. İsim koyan yasayı koyar. Siyasi, Politik, Ekonomik, Hayatta da böyledir.”

Akademik yıl açılış töreni programına Şırnak Vali Vekili Ahmet Kavanoz, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. E. Mustafa Eyyuboğlu, Genel Sekreterimiz Dr. Öğretim Görevlisi Mustafa Cabir Altıntaş, akademisyenlerimiz, idari personelimiz, öğrencilerimiz ve aileleri katıldı.

7.11.2023 |  Basın Yayın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü